
Evrim savunucuları doğadaki yaratılış örneklerinin mükemmelliği karşısında her gün farklı bir alanda hezimete uğruyor. Bilimsel adları “Cubuzoa” olan ve görmek için beyne ihtiyaç duymayan deniz anaları da evrimcileri çıkmaza sokan yaratılış delillerinden biri…
Yunuslardan ahtapotlara, deniz yıldızlarından daha birçok örneğe kadar tüm deniz altı canlıları, suda yaşamalarını sağlayan özel vücut sistemlerine sahiptir. Bu canlılardan biri de bilimsel adı “Cubuzoa” olan "box jellyfish" türü bir deniz anasıdır.
Cubuzoa'larda Görme İşlemi Nasıl Gerçekleşiyor?
Bilimsel adı Cubuzoa olan "box jellyfish" türü deniz anaları olağanüstü kompleks gözlere sahiptir. Bilim çevrelerinde yankı uyandıran box jellyfishlerin 4 grup gözü vardır ve bu gözler rhopalium adı verilen özel bir yapı içinde bulunur. Her bir rofalyumda ise altı adet göz vardır. Kompleks yapılı kamera tipi gözlerin ikisi de retina, epitelyum ve göz merceği gibi gelişmiş gözlerde bulunan unsurlara sahiptir. Hatta daha büyük görünen ve aşağıyı işaret eden gözün parlak ışığa karşı kapanıp, karanlıkta açılan bir irisi de vardır. Bu yapılar ve özellikleri hiç kuşkusuz, bilim adamlarını şaşırtacak derecede kompleks sistemlerdir.
İleri Görüş Yeteneği
Bilim adamları box jellyfish’in göz merceklerini çıkartıp incelediklerinde üstün bir yaratılış delili ile karşılaşmışlardır. Merceği oluşturan yapı, ışığın geçişi sırasındaki sapmayı düzelten bir yapıya sahiptir. En üstteki göz merceğinin algılaması mükemmeldir ve bir noktaya keskin bir şekilde odaklanabilmektedir. Ayrıca deniz analarının gözleri hiperoptiktir yani ileri görüş yeteneğine sahiptir! Çünkü uzak bir kaynaktan gelen ışık tek bir ışık algılayıcı üzerine odaklanmak yerine, retinanın tüm yüzeyine yayılarak aydınlatmaktadır.
Denizanalarının Genel Özellikleri
3 milimetrelik çap uzunluğundan 2 metrelik çap uzunluğuna kadar oldukça farklı boyutlarda kalabalık bir familyaya sahip olan denizanalarının, yapılarının %95'ini su oluşturur.
Her ne kadar çoğu türü tehlikeli olsa da, denizanalarının faydalı yönleri de bulunmaktadır. Özellikle bilimsel araştırmalarda ve tıpta denizanalarından yararlanılmaktadır.
Her denizanası türü zehirli değildir. Ancak zehirli olmayan türlerin de kendilerine özgü savunma yöntemleri vardır. Bazı denizanaları kendilerini korumak için ışık saçma özelliklerini kullanırlar.
Denizanalarının en dikkat çekici özelliklerinden biri göz alıcı renkleridir. Ters çevrilmiş bir kase ya da çan görünümünde olan denizanalarının açık maviden turuncuya, kahverengiden pembeye kadar birçok farklı rengi bulunmaktadır.
Akciğerleri, solungaçları ya da herhangi bir başka nefes alma organları olmayan denizanaları, bu işlemi oldukça farklı bir şekilde gerçekleştirirler. Denizanalarının vücutlarını ve dokunaçlarını saran ve deri işlevi gören duvar çok incedir. Bu sayede oksijen molekülleri direkt olarak sudan iç organlara geçebilir ve karbondioksit molekülleri de vücuttan dışarı çıkabilir. Sonuç olarak denizanalarının tüm vücutlarıyla nefes aldıkları söylenebilir.
Saldırı anında planlı ve metotlu bir şekilde hareket eden bu canlıların düşmanlarından kaçarken bütün vücutlarında ışık yanar. Ancak düşman tam onları ısırmaya kalktığında çan görünümlü kısımlarındaki ışığı kapatırlar ve ışığı yanık kalan dokunaçlarını gövdelerinden ayırırlar. Böylece düşmanın dikkati dokunaçlara çekilmiş olur. Denizanaları da bu durumdan faydalanarak hemen oradan uzaklaşırlar.
“Beyni Olmadan Gören Deniz Anaları”na Evrim Teorisi Hiçbir Açıklama Getiremiyor!
Evrimi savunan bilim adamlarına göre bir deniz anası için gece mi gündüz mü olduğunu, hangi tarafının gölgede kaldığını, aşağısını ya da yukarısını belirleyebilmesini sağlayacak gözlerinin olması yeterlidir. Oysa box jellyfish oldukça iyi bir görme yeteneğine sahiptir.
Evrimcilerin ilkel canlılar olarak adlandırdıkları deniz analarında çevre şartlarının gerektirdiğinden çok daha kompleks yapıda gözlerin bulunması, evrimciler açısından açıklanamaz bir durum ortaya koymaktadır. Daha dikkat çekici olanı da omurgalılarda görülen bu tip kompleks gözlerden elde edilen ileri düzeydeki verilerin, ancak beyin tarafından değerlendirildiğinde işe yaramasıdır. Ancak box jellyfish'in bir beyni yoktur! Bilim adamları şu an için deniz anasının, gözlerinden gelen bilgileri nasıl işlediği ve nasıl kullandığı hakkında bir bilgiye sahip değildir. Açıkça ortada olan tek gerçek; box jellyfish'in kompleks göz yapısının evrimle ortaya çıkmadığıdır.
Deniz anaları Kambriyen Dönemi adı verilen son derece dar bir zaman aralığında ve hiçbir evrimsel atası bulunmaksızın ortaya çıkmıştır. Deniz yıldızı, deniz anası gibi pek çok kompleks omurgasız canlı, günümüzden yaklaşık 530 milyon yıl kadar önce yaşanan bu devirde, hiçbir sözde evrimsel ataya sahip olmadan, birdenbire ortaya çıkmışlardır; ki bu durum, Darwinist teoriyi en baştan geçersiz kılmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder